ÜLKELERİMİZİN diplomatik ilişkilerinin başlamasının tam yüzüncü yılında Ankara’yı ziyaret etmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Bu benim için, 1924 yılında dostluk anlaşmamızın ve diplomatik ilişkilerimizin doğuşunu sağlayan Cumhurbaşkanlarımız ve kurucu babalarımız Mustafa Kemal Atatürk ve Tomáš Garrigue Masaryk’e saygılarımı sunmak için büyük bir fırsattır.
Aradan bir asır geçtikten sonra, Türkiye bizim için uzun süreli ve pek çok açıdan son derece önemli bir ortak olmaya devam etmektedir. Biz Çek diplomatlar olarak bu ilişkiyi geliştirmeye özel bir özen gösteriyoruz.
*
BUGÜN Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ziyaret edeceğim. 1950’lerden bu yana bu binayı aydınlatan kristal avizelerin küçük bir Çek kasabası olan Kamenický Šenov’da üretildiği pek bilinmez. Avizeler 2016 darbe girişiminde ağır hasar gördü. Onları derhal yeniledik ve tahrip olanları değiştirdik. Türkiye halkı ile dayanışmamızın bir sembolü olan bu hediye selefim tarafından teslim edilmişti.
*
ONUN ziyaretinden bu yana geçen sekiz yılda Çekya ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin iki katına çıkarak altı milyar avroyu aşması ilişkilerimizin dinamiklerini bir kez daha ortaya koymaktadır. Türkiye her zaman ticaret ve yatırımlarımızda önemli bir oyuncu olmuştur, ancak son yıllarda bu işbirliği gerçekten gelişmiştir. Çek ve Türk şirketleri birçok sektörde stratejik ortaklıklar kurmakta ve üçüncü pazarlarda yer edinmek için birlikte çalışmaktadır. Ticari ilişkilerimiz fırsatlarla dolu parlak bir geleceğe ve sürekli büyümeye sahiptir.
*
AVRUPA Birliği’nde Çekya, Ankara ile ilişkilerin olumlu yönde gelişmesi için güçlü bir sestir. Türkiye, Avrupa Birliği’nin önemli bir ortağıdır ve Birlik de Türkiye için önemli bir ortaktır. Ticaret, güvenlik veya dış politika gibi çeşitli alanlarda daha da yakın bir işbirliği her birimizi daha güçlü kılacak ve bizi daha da yakınlaştıracaktır. Her iki ülke de AB-Türkiye ilişkilerini geliştirmek için mümkün olduğunca çok çaba sarf etmelidir.
*
NATO’da 25 yıldır müttefikiz. Küresel ve bölgesel krizlerin yaşandığı günümüzde, tüm müttefiklerin işbirliği yapmasının ve ortak bir duruş sergilemesinin çok önemli olduğuna inanıyorum.
Avrupa şu anda, son yıllarda gördüğü en büyük meydan okumayla karşı karşıya. Bu meydan okuma Rusya’nın emperyalizmidir. Ukraynalılar iki yılı aşkın bir süredir Rusya’nın acımasız saldırganlığına karşı cesurca direniyorlar ve bizim yardımımıza ihtiyaçları var. Ukrayna’ya yardım ettiği için Türkiye’ye teşekkür etmek istiyorum. Bunu büyük bir takdirle karşılıyorum. Gerçekten de Ukrayna’ya yardım ederek Çekya’ya ve Rusya’nın hibrid saldırılarına hedef olan diğer Avrupa ülkelerine yardım etmiş oluyorsunuz – ve Rus tankları durdurulmadığı takdirde belki de bir sonraki işgal edilecek ülke biz olacağız. Eski Cumhurbaşkanımız Václav Havel’in belirttiği gibi 2008’de Rusya’nın Gürcistan’ı işgalinin ardından, Rusya’nın sorunu nerede başlayıp nerede bittiğini tam olarak bilmemesidir. Rus yayılmacılığının galip gelmemesi için hepimiz elimizden gelen her şeyi yapalım.